alin'in oda postunu siz çok sordunuz, bende her seferinde en kısa zamanda yapacağım dedim, dedim...dedim! tamam kabul biraz uzun sürdü...beni instagramdan takip edenler bilir
çok koşturmalı, tek bir gün oturmamalı, son güne kadar koca göbeğimle iş hallettiğim bir hamilelik süreci geçirdim... çünkü taşınıyordum ve full bir tadilat dönemi vardı önümde... hepsini güzelllce hallettim fakat iş bebek odasına, bebek eşyalarına gelince hepsinden çok takıldım kaldım...Çünkü çok abartılı olmayan fakat aynı zamanda da şık, zarif, soft bir oda yapmak istiyordum miniğime...algılamaya başladığı zaman baskın renklerle onu sıkmak, algısını buralara çekmek yerine daha sakin, daha huzurlu bir oda tercih ediyordum...çünkü bebekler, sanıldığının aksine çok renkli çok sesli ortamları asla sevmiyorlar ve bu tip ortamlardaki fazla uyarandan dolayı aşırı rahatsız olup, istemeden de olsa bizim 'şımarık' ' hiperaktif' 'kuduruk' dediğimiz kategorilerden birine giriveriyorlar!
bebek odasında sadelik ve az eşyadan yana olmamın yanı sıra bir diğer dikkat ettiğim konu da, odanın ışıklandırılması oldu...odayı tamamlaması adına üstten küçük avizemsi birşey astık elbette ama hiç kullandık mı? tabiki hayır... çünkü yukardan gelen ışıklar büyükleri bile rahatsız ettiği için bebeklerde daha fazla rahatsız edici oluyor...evimizin aydınlatmaları yapılırken ustanın söylediği ' ışık, öyle bir yerden gelecek ki, kaynağı belli olmayacak' sözü benim için çok önemli oldu...bunun yanısıra güzel bir abajür bulamadığım için piyasadakilerin hepsi, çok allı güllü, hayal kahramanlı, şeyler olduğundan istediğim abajürü almadım henüz ama çok yakın bir aile dostumuzun hediye ettiği 'tuzlamba' yı o kadar çok seviyorum ki, bu açığı su anda hiç hissetmiyorum bile! miniğinizin odasına kesinlikle bir tuzlamba alın benden söylemesi, tuzlamba ; içerisinde bulunan ampulun yanmasıyla ısınarak havaya eksi iyon dağıtıyor, bu da odanın havasını %300 oranında daha temiz hale getiriyor...
ps: aşağıdaki fotoğrafların bazıları odanın ilk hali yani pek bi boş, pek bi ruhsuz, bazılarıda son halleri, ben hepsini koydum, aradaki fark belli zaten :)
önce kapı süsümüze bir göz atalım... toz pembe ipek şantuk kumaş üzerine stras taşlarla yazıldı miniğimin adı...bu kapı süsü hastane odası için tasarlanmıştı elbette ama ordan sonra alin'in kendi oda kapısında hayat buldu...
dönence seçimi bence çok önemli, piyasada çok fazla sayıda dönence var ama en başarılısı kesinlikle "fisher price"in "mutlu düşler" dönencesi... gerek müzikleri, gerek renkleri çok güzel...3 tane tatlış döneee döneee bebeğinizi gerçekten de mutlu düşlere sürüklüyorlar....onlar alin'in arkadaşları, isimleri bile vaar, terry, berry, perry :))))))
bu nefis çerçeveler, paşabahçe den, miniğim daha karnımdayken birlikte seçip aldığımız birçok şeyden biri....
yukarda bahsettiğim, tuz lamba işte burda... yanında alin'e hoşgeldin mesajlarının yazdığı anı defteri !
daha hamile bile değilken Zorlu, 'Tartine at Chocolat' mağazasında görüp beğenmiştim bu duvar kağıdını ve o an aklıma yazmıştım, kızım olursa duvar kağıdı budur diye, çok şükür öyle de oldu, yani bir çok şeyde çok uğraştım çok kararsız kaldım ama kağıt meselesi çoktan hallolmuştu.... tartine at chocolat'ın katoloğunda çok başarılı, zarif duvar kağıtları var şiddetle bakmanızı öneririm, 'jacadi' de aynı segmentte çok başarılı bence, yanyana mağazalar gitmişken ona da bi göz atın, derim..
odanın ilk hali işte tam böyleydi...farkındaysanız pek bi boş! yerleşmeyi bekliyor...
miniğime gelen hediyeler arasında en sevdiklerimden biri de bu kuklalı kitap oldu....alin, 3 aylıktan itibaren neredeyse her gece kukla köpekçikten bir hikaye dinliyor, ilk başlarda seçemiyorduysa da, şimdilerde çok heyecanla dinliyor hikayeyi ve bakıyor köpekçiğin hareketlerine ...
eveeet fotoğrafta gördüğünüz sallanan koltuk bebek odası için aldığım ilk eşyalardandı...tatlı soft pembe rengi ile gönlümü fethetti kaptığım gibi getirdiiiim...getirdim getirmesine de getirdikten sonra o kadar da işlevsel bir parça olmadığını anladım özellikle de benim gibi bebeğini sallamayan bir anne için ! bebeğimi hiç sallamadım ve buna alışmadı hiç dolayısıyla da geriye bu koltuğun şık ve konforlu görüntüsünden başka hiçbir özelliği kalmadı... üstüne üstlük benim nedense?! hiç düşünmediğim bir detay bebek odasında mutlaka ufak bir koltuk tarzında birşey olmalı gerçeği işte tam da bu sırada yüzüme çarptı...bebek doğduktan sonra emzirirken, yıkarken, üstünü değiştirirken vs durumlarda koltuğa çok ihtiyaç oluyor, odanızda yeriniz bolsa sırf tatlış görüntüsü için koltuk ayrıca sallanan koltuk kullanabilirsiniz odaya çok ayrı bir hava veriyor, yok yeriniz çok büyük değilse tercihinizi koltuktan yana yapın derim ben :)
miniğim için, o yaşlı haline rağmen elleriyle dantellerini beğenip, whatsapp tan bana gönderip bu dantel mi? bu mu? bu mu? die birsürü dantel gönderen ve benim beğendiğimi yorgan takımına işleten ve sonunda benim içinde bebeğim içinde çok ama çok kıymetli olan bu el emeği göz nuru yorgan takımı için kıymetli anneanneciğime bir teşekkür de bilgisayar ortamından gitsin o zaman :)))
ps. :tabiki anneannem whatsapp kullanmıyor, aracılar sağolsun :)
yatak konusu en hassas seçimlerden biri oldu benim için..."altın yatak" ve "yatsan" arasında kaldım fakat sonra visko yatakların bebek için çok ta uygun olmadığına karar verip pamuk ve yün karışımı olan yatsan'ın "jou jou" modelinde karar kıldım....
bunun dışındaki nevresim takımlarını da 'zara home' ve 'karaca' dan aldım, çok memnunum kumaş kalitesinden...
isimli battaniye yine çok severek kullandığım hediyelerden biri...
ahh carter's , vah carter's.... daha hamile kaldığım an en çok senin adını duydum, 4,5 aylık hamileykende amerikaya gidince olanlar oldu... kısa kollu, uzun kollu, 3 aylık, 6 aylık, 9 aylık, 12 aylık, hatta 18 aylık çok ama çok fazla çıtçıtlı body aldım...sanırım 3-4 çocuk doğurursam bu body stoğunu eritebilirim :))) pişmanmıyım? aslaaaa? inanılmaz kaliteli bir kumaş, bir doku yumuşacık, kesinlikle bebekler için çok ideal, ama zaman zaman tadımlık alsaydım da yine ihtiyaç olursa buradaki mağazasından alsaydım dediğim oldu ne yalan söyleyeyim? çıtçıtlı bodylerin yanı sıra pijama takımları ve uyku tulumları da mutlaka alınacaklar listenizde olmalı!
tabiki babyliche'nin de trenccoat u var, siz ne sanmıştınız? :))))
ve yine daha hamile bile değilken 'böyle birşey kesin alacağım' dediğim parçalardan biri...hamile kalınca da daha birkaç aylıkken miniğim gap ten kaptım bu güzel kot ceketi, tatlış baharlık bir elbisenin üstüne bu ceketi alin'in üstünde görmek için deliriyorum desem :)))
alin için organize ettiğim babyshower de, gelen misafirlerim için hazırlattığım hediyelerden biri... ( biraz geç kalmış olsamda babyshower'in postununda yapacağım, tarihe not kalsın die, söz.... ) :)))
amerikadan sadece bebek alışverişi yaptığımı bilmenizi isterim... (gözlerini kapatan maymun ikonu) :))))) (whatsapp taki ikonlar neden burda yok ? :)) ) annelik, böyle birşey sanırım :))
yine amerikadan "desitin"ler stoklandı, amerikaya giden arkadaşlarınızdan ısrarla isteyiniz, burda jokerlerde var ama sarısı değil, beyazı ve mavisi var, ama en başarılısı sarı olan... avrupaya giden birisini de bulursanız "penaten" isteyiniz bu da yine bir pişik kremi fakat çok ama çok ama çok başarılı yuvarlak bir kutusu var, bizim eski mavi nivea kutuları gibi ... zaten yapısı o kadar tok ve güzel ki, pişik yapmayacağını yapısından bile hissedebiliyorsunuz...
unibaby ıslak mendilleri su anda dahi ( ve sanırım bikaç sene daha) koliyle alıyorum, sürekli gerekli olan ve bozulma ihtimali olmayan birşey, sürekli bunu düşünmeme gerek kalmıyor, bebek çamaşırlarlarını yıkamak için ilk etapta dalin'in sıvı olanını ve hacı şakirin granüllü olan deterjanını aldım, açık ara hacı şakir daha güzel, hala kullanmaya devam ediyorum... yumuşatıcı zaten kullanmıyorum! çok daha farklı alternatifler de var deterjan olayında fakat kullanan arkadaşlarımdan pek memnun olmadıklarını duydum, zaten ben de çok pimpirikli bir anne olmadığım için seçim yapmam zor olmadı...
hepimiz evlatlarımız için en güzeli, en iyiyi en doğruyu yapmanın peşindeyiz biliyorum...ama tüm bunlara kafa yorup, araştırma yapıp, kendimizi geliştirmeye çalışırken aslında içimizde varolan potansiyelimizi kaybediyoruz... yani iç sesimizi... ben hayatımın bir çok alanında önce iç sesimi dinlerim, yanlış yapmıyorum mu? hem de ne çok ! ama sonunda o yanlış bile haneme bir "tecrübe" olarak kaydediliyor, demem o ki, bebeğinizi büyütürken de biraz iç sesinize kulak verin inanın o en "ün yapmış" kitaplardan bile daha güzel şeyler bulacaksınız...kitapları okuyun elbette ama kendi şartlarınızı, kendi bebeğinizi, kendi ruh halinizi, kendi düzeninizi orda yazılanlarla harmanlamaya çalışın....birde bebeğinizi kimsenin bebeği ile kıyaslamayın sakın! o uyuyor, benim ki uyumuyor! o yiyor benimki yemiyor vs gibi, çünkü bütün bebekler başka olduğu gibi, o bebeklerin genetiğini aldığı tüm anne - babalarda bambaşka!
miniğim için, halamın, eşimin anneannesinin ve teyzelerinin ördüğü çok ama çok kıymetli el emeği göz nuru hırka ve yelekler....
işte en sevdiğim çekmece, yedekler! :) veya henüz sırası gelmeyenler...daha da doğrusu bir çoğu aldığım şeylerden eşantiyon gelenler :))) otri bebe'yi muhtemelen hepiniz biliyordur ama ben yine de yazayım, süper bir ürün otri bebe burun aspiratörü, mutlaka olması gerekenlerden bebeğinizin burnunu kolayca temizleyebilmek için gerekli...
gelelim oda ile ilgili diğer detaylara, miniğimin halısını "şal halı"dan, gri koltuğu ikea'dan, baykuşlu pembe kırlentleri h&m home dan, çerçeveleri paşabahçe'den , taşlı avizesini ise hiç ama hiç tahmin etmediğim bir yerden bauhaus tan aldım... avize konusu tam bir trajediye dönüşmüştü benim için... inanın belki 3 kez karaköy ve şişhaneye gittim 8 aylık halimle babam artık isyan ediyordu, yollarda bişey olacak diye...ama ne çare! yine de bulamadım...oysaki istediğim basit sade tıpkı böyle bir şeydi...şişhanedikler ya çok baskın renklerde, ya çok çiçekli böcekli, tüylü ya da hayal kahramanlıydı... çok alakasız bir kablo için gittiğim bauhaus ta görünce hemen kaptım bunu...
odanın panoramik görüntüsü ile odanın genel bir bakalım ve postumuzu bitirelim...
sevgiyle, mutlulukla kalın!
